26 Eylül 2014 Cuma

AKNE NEDİR, TEDAVİSİ VE AKNE İZİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ

          Genç kızlığımın bunalımı diye özetleyebilirim kısaca:(  Lise döneminde okulda öğretmenlerden müdüre kadar, stajda bankada gelen müşterilere kadar herkesin ilgisi yüzümdeki aknelerdeydi. Herkes bir şey öneriyordu. Doktordan güzellik salonlarına kadar her yolu denedim. Geçmedi, geçmedi. Ta ki bankada bir müşteri hormonlarıma baktırmamı önerene kadar. Bir kadın doğum uzmanı yönlendirmesiyle  hormon tahlili yaptırdım. Testesteron yani erkeklik hormonu yüksek değerde çıktı. Hap takviyesi ile normale döndürdük. Bir yandan da cildiyeciye giderek iltihap kurutucu iğne yaptırdım. Nihayet üstesinden geldim.

           Yeğenlerimde de oldu onlar roaccutane ile tedavi oldu. Ancak bu ilaç biraz tehlikeli (ilaçla ilgili bilgiler için tıklayabilirsiniz http://www.uzmantedavi.net/roaccutane-yan-etkileri-ve-kullanimi-sivilce-hapi-roakutan/)  buyüzden kontrol altında kullanılması sık sık tahlil yaptırılması gerekiyor. Bu ilacı benim genç kızlığımda da duymuştum ancak gittiğim hiçbir doktor bana kullandırmadı.

           Akne gitti  izi kaldı. Şimdi izlerle ilgili araştırma yapıyorum. Aslında alıştım da izlerle yaşamaya. Herhangi bir işleme cesaret edebilirmiyim bilemiyorum.

           Sizlere buradan akne ve iztedavi yöntemleriyle ilgili paylaşımda bulunmak istiyorum ilgilenenler için bilgi olsun:)

Akne (Sivilce) Tedavisi



Sivilce (Akne Vulgaris)

Akne tıkalı gözenekler (siyah ve beyaz noktacıklar), kırmızı kabarcıklar, iltihaplı kabarıklıklar ve derinin derin tabakalarında kistlerle seyreden bir hastalıktır. Hastalık genellikle yüzde, boyunda, göğüste, sırtta, omuzlarda ve hatta kolların üst bölgesinde görülebilir. Ergenlik döneminde bir çok kişide sivilce vardır. Bununla birlikte 20'li yaşlara kadar, hatta kırk yaşına kadar sivilce görülebilir. Akne birkaç yıl içinde tedavi edilmeden geriler, fakat bu süreçte tedavisiz kalmaya gerek yoktur. Ayrıca tedavi edilmeyen sivilce iz bırakabilir.
Akne yaşamı tehdit eden bir hastalık olmadığı halde, hastayı psikolojik açıdan negatif etkiler. Ayrıca sivilceler ciddi ve kalıcı izler bırakabilir.

Akne nasıl oluşur?

Erkeklerde ve bayanlarda erkeklik hormonu ergen dönemde artarak, yağ bezlerini uyarır ve büyümesine neden olur.Yağ bezlerinin sık olduğu yüz, sırt ve göğüs gibi alanlarda akne sıkgörülür. Nadiren akne hormon bozukluklarla birlikte görülebilir.

Yağ bezleri folikül dediğimiz saçı da içeren bir kanalda bulunur. Yağ bezleri sebum denen yağlı bir maddeyi salgılarlar, bu madde kanal boyunca ilerleyerek deri yüzeyindeki gözeneklerden atılır. Yağ bezi kanalının deriye açıldıkları yere por denilir. Kanaldan salgılanan yağ ve yine kanaldan atılan ölü deri hücreler ile birleşerek deri gözeneklerini tıkar. Böylece bu kanalda rahatlıkla bakteri ürer. Bu bakterilerin ürettiği kimyasal maddeler yağ bezinde iltihabi reaksiyonu uyarır ve böylelikle kanalın duvarı çatlar. Sebum, bakteri ve ölü hücrelerin deri içinde dağılımı kızarıklık, şişme ve iltihabi reaksiyona neden olur.

Temizleme

Derideki siyah noktalar yağ foliküllerinin deriye açıldıkları yerde yağ ve ölü hücrelerin oluşturduğu tıkaçlar sonucunda gelişir ve siyah noktaların kirle alakası yoktur. Normal bir cilt bakımı için cildin iki kere sabunla yıkanması gerekir. Akne kirden kaynaklanmaz. Cildi çok sık ve şiddetli yıkamak aknenin kötüleşmesine neden olur.

Diyet


Akne yediğimiz yiyeceklerden kaynaklanmaz. Akne yiyeceklerden bağımsız olarak kendiliğinden iyileşebilen veya kötüleşebilen bir hastalıktır. Tek başına yapılan diyet akneyi kontrol etmeye yetmez. Fakat aknenizi arttıran gıdaları saptadıysanız, bu yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Herkeste olduğu gibi akneli hastalara da dengeli beslenme tavsiye edilir.

Güneş

Bronzlaşmak akneyi baskılar, fakat bu durum geçicidir. Güneş erken deri yaşlanmasına ve kansere neden olduğundan güneşte ve solaryumda yanmak önerilmez. Bu nedenle akneli hastalar güneş altındayken, yağsız jel veya losyon tarzında güneşten koruyucular kullanmalıdırlar.

Kozmetikler


Eğer bir nemlendirici veya fondöten kullanıyorsanız bu ürünün yağsız su bazlı olduğundan emin olun. Üzerinde not-komedojenik( siyah nokta oluşturmaz) veya non-acnegenic ibaresi bulunan ürünleri kullanın. Her gece makyaj malzemenizi su ve sabunla temizleyiniz. Benzoil peroksit, salisilik asit ve kükürt içeren losyonlar güvenle kullanılabilir. Pudra içermeyen yağsız ürünler kapatıcı olarak kullanılabilir. Saç spreyi veya jellerini uygularken yüz bölgesi korunmalıdır.

Tedavi

Aknenin kontrolü uzun bir süreyi alır. Bütün sivilce tedavileri sivilceden korunmayı sağlar.Çıkan sivilceler kendiliğinden iyileşirler. Bu iyileşme zaman alır. Eğer sivilceleriniz 6-8 haftada iyileşmezse, tedavi değiştirilmelidir. Dermatoloji uzmanınızın tercih ettiği tedavi aknenizin tipi ve şiddetine göre değişir. Ara sıra akne benzeri bir döküntü makyaj malzemeleri, losyonlar veya ağızdan kullanılan ilaçlardan dolayı gelişebilir. Dermatoloji Uzmanınıza derinize uyguladığınız veya ağızdan kullandığınız tedaviler hakkında bilgi vermeniz gerekir.
Dermatoloji Uzmanınız A vitamini ve benzol peroksit içeren ve yağ bezlerinin tıkanıklığını açan ve bakteri üremesini engelleyen krem, jel ve losyonlar reçete edebilir. Bu ürünler ciltte kuruma ve soyulmaya yol açarlar. Dermatoloji uzmanı bu ürünlerin doğru kullanımı ve yan etkilerinden korunmak için gerekli bilgileri size belirtecektir.
Antibiyotiklerde akne tedavisinde deriye uygulanabilir. Bu ürünler daha şiddetli akne vakalarında kullanılır. Kist dediğimiz deri altında ağrılı kitleler var ise dermatoloji uzmanınız bu kistlere kortizon enjeksiyonu yapabilir.
Doktorunuz sivilcelerinizin içini boşaltabilir ve siyah ve beyaz noktalarınızı temizleyebilir. Kendi kendinize sivilcelerinizi patlatmayın veya sıkmayın. Sivilceler sıkıldıklarında daha kırmızı ve şiş hal alırlar ve iz bırakırlar.
Ağız yolu ile tetrasiklin, doksisiklin ve eritromisin içeren antibiyotikler sıklıkla orta veya şiddetli akne hastalarında özellikle sırt ve göğüs bölgesinde çok sayıda aknesi olanlarda kullanılır. Antibiyotikler yağ bezindeki bakteri sayısını ve derideki kızarıklığı direk olarak azaltır.


Bölüm Doktoru: Uz. Dr. Avni Bakkal 

Kaynak: http://www.meltemhastanesi.com/makale/akne-sivilce-tedavisi_165.html


Krem tedavisi
Tedavi amacıyla verilen kremler sadece sivilcelerin üzerine değil; tüm yüze sürülmelidir.  Çoğu tedavi edici krem deride kuruluk ve tahriş yapar. Bu nedenle ilk uygulama günlerinde krem deride kısa bir süre tutulmalı ve giderek bu süre uzatılmalıdır. Tedavi amacıyla kullanılan kremlerin içerikleri şöyle sıralanabilir:
Retinoik asit içeren kremler: Özellikle siyah ve beyaz nokta tedavisinde etkilidir.
Benzoil peroksit içeren kremler: Siyah ve beyaz noktalarla beraber, kırmızı kabarık lezyonlarda da etkilidir.
Antibiyotik içeren kremler: Özellikle sarı iltihaplı kabarıklıklarda etkilidir.
Azelaik asit içeren kremler: Siyah, beyaz nokta ve kızarık kabarıklıklarda etkilidir.
Karma tedavi: Birkaç krem ile bir arada tedavi yapılabilir.
Antibiyotik tedavisi
Siyah ve beyaz nokta tedavisinde etkili değildir. Hafif kabarık lezyonlarda kullanılması gerekmez. Yoğun kızarık kabarıklıklar ve sarı iltihaplı kabarık akne tedavisinde birinci seçenek olarak tercih edilir. Kullanılan bazı antibiyotikler şunlardır:
Tetrasiklin, Doksisiklin, Eritromisin, Klindamisin, Kotrimoksazol.
Hormonal tedavi
Özellikle polikistik over sendromu denilen hormonal bozukluk tespit edilmiş kişilerin akne tedavisinde kullanılır.
Oral isotretinoin tedavisi
Çok ileri aknede ya da diğer tüm tedavilere yanıt vermeyen akne tedavisinde kullanılır. Bazı yan etkileri vardır. Gebelikte kesinlikle kullanılmaz. Deride, göz ve kulakta aşırı kuruluğa neden olur. Eklem ve kas ağrıları yapabilir. Karaciğer enzimlerinde yükselmeye neden olabilir ve psikolojik problemlere neden olabilir. Bu nedenle bu tedavi doktor kontrolü dışında kesinlikle kullanılmamalıdır.

Diğer tedavi seçenekleri
Akne lezyonlarının ilaçla tedavisine destek olma amacıyla ya da ilaç tedavisinden sonra idame tedavisi olarak kullanılan ve ancak klinik şartlarında uygulanan tedavi yöntemleri de mevcuttur. Bu tedavi yöntemleri ile aknenin iyileşme süreci hızlandırılarak hastanın konforu arttırılabilir.
Komedon ekstraksiyonu
Siyah ve beyaz nokta ağırlıklı aknesi olanlarda bu noktaların profesyonel olarak temizlenmesidir. Kişilerin kendisi bu noktaları sıktığında akne artabilmekte ya da iz kalabilmektedir. Bu nedenle bu işlemin mutlaka klinik şartlarında, eğitimli kişiler tarafından yapılması gerekmektedir.
Lezyon içi steroid enjeksiyonu
Özellikle nodul ve kist ağırlıklı aknesi olan kişilerde, bu lezyonların içine steroid enjeksiyonu yapılarak kısa süreli iyileşme sağlanabilir. Bu tedavi kesinlikle tek başına yapılmayıp mutlaka diğer tedavilerle kombine edilmelidir.
Kimyasal Peeling tedavisi
Akne lezyonlarının tipine göre seçilecek meyve asitleri ile akne başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.
Siyah ve beyaz nokta ağırlıklı aknede salisilik asit içeren peeling ürünleri tercih edilirken; kırmızı ve sarı kabarıklıklarda glikolik asit ile beraber, pürivik asit ve laktik asit içeren ürünler kullanılabilir. Kimyasal peeling tedavisi yoğun programda haftada bir; standart programda ise iki haftada bir olmak üzere en az 4 seans uygulama şeklinde yapılır.
Lazer tedavisi
Aktif akne lezyonu olan kişilerde lazer kombinasyon tedavisi olarak tercih edilebilir.
Bu amaçla en sık kullanılan lazer Q-Switch Nd-YAG lazerdir. Sıklıkla evde uygulanan ilaç tedavisi ile beraber uygulanmakla beraber 2 haftada 1, 4 ila 8 seans önerilir

Akne izlerinin tedavisi
 
İz tedavisinin başarısı izlerin derinliği ve yoğunluğuyla orantılı olarak değişkenlik gösterir. Akne izlerinin tedavisinde kullanılan temel  tedavi  yöntemleri şunlardır:
. Kimyasal peeling:
Çeşitli meyve asitleri kullanılarak yapılan tedavi şeklidir. Meyve asitleri deri proteinleriyle etkileşir ve bu sayede en üstteki ölü deri tabakasında ayrışma yaparak, deri üzerindeki düzensiz görüntünün ortadan kalkmasına neden olur.
Yüzeyel özellikteki peelingler ile hafif akne izlerinin yanında aktif olan akne lezyonları ile siyah ve beyaz noktalar da tedavi edilir. Aynı zamanda gözeneklerde de sıkılaşma sağlanır.
Orta derinlikte yapılan kimyasal soyma işlemi ise daha derin izlerde etkilidir.
Kimyasal peeling yaz aylarında yapılmaz. Bu tedavi yapılan kişilerin çok dikkatli olarak güneş koruyucu ajanları kullanmaları önerilir. Yan etki olarak kızarma, tahriş, güneş koruyucu kullanılmadığı takdirde lekelenme sayılabilir.
. Dermaroller tedavisi:
Üzerinde en az 192 adet mikroiğnecik olan tekerlek ya da dikdörtgen şeklindeki mini tedavi cihazlarıdır. Bu küçük iğnelerin boyları 0.5 mm ile 2.0 mm arasında değişiklik gösterir. İğnelerin uzunluğu arttıkça etki ettikleri derinlik de artar. Bu iğneler ile deride açılan mikrokanallar sayesinde kan dolaşımı artar, beraberinde kullanılan tedavi edici ürünlerin emilimi 200 kat artar ve deride yapmış olduğu hasar ile yara iyileşme sürecini başlatarak yeni bağ doku sentezinin oluşmasını sağlar. Oldukça basit ancak çok etkili olan bir yöntemdir.
Yan etki olarak hafif kızarıklık ve morarmanın dışında önemli bir yan etki beklenmez.
.Mikrodermabrazyon:
Derinin yüksek basınçla hareket eden kristallerle soyulmasıdır. Bu kristaller deride hasar oluşturarak yeni kollajen sentezinin de uyarılmasını sağlar. Ayda bir en 2 ila 4 seans olmak üzere uygulandığında yüzeyel akne izlerinde başarılı sonuçlar elde edilir. Ancak sıklıkla kombinasyon tedavisi olarak kullanılır.
Yan etki olarak birkaç gün devam eden kızarıklık ile güneşten korunulmazsa lekelenme sayılabilir.
. PRP tedavisi:
Trombositten zengin plazma anlamına gelen PRP tedavisi özellikle lekelenme şeklinde olan maküler izlerde etkilidir. Daha derin izlerde dermaroller ya da lazer tedavisi ile kombine kullanılması tercih edilir. Bu tedaviyle kişinin kendisinden alınan kanın plazma kısmı ayrıştırılır. Bu plazma özel tüplere alınır. Tüplerdeki aktifleyiciler sayesinde plazmadaki trombositler uyarılır. Uyarılan trombositlerden salınan doku faktörleri  deriye iğneleme ya da maske yöntemiyle uygulandığında; kök hücreleri uyararak yeni hücre sentezi yapar ve bu sayede çok daha düzgün bir deri oluşmaya başlar.
Yan etki olarak, iğne ile uygulandığından kanama ve morarma dışında bir yan etki beklenmez. Kişinin kendisinden alınan kan kullanıldığından allerji riski yoktur.
. Lazer tedavisi:
Lazer tedavisi iki yolla akne izi tedavisinde etkili olur: Deri yüzeyini hasarlayarak yeniden yapılanmayı uyarır ve kollajen sentezini arttırarak daha sağlam bir bağ doku oluşumuna yardımcı olur.
Deride yara oluşturmadan akne izlerinde etkili olan lazerler:
Q-Switch Nd-YAG lazer: Özellikle lekelenme şeklinde olan ve çok derin olmayan izlerde etkilidir. Ayrıca aktif olan akne lezyonlarında da tedavi edici özelliği bulunmaktadır. İki haftada bir olmak üzere ortalama 4-8 seans sonunda akne izlerinde belirgin iyileşme olur. Tedavi sonrasında kızarıklık dışında herhangi bir reaksiyon beklenmez.
Fraksiyonel lazer: Lekelenme şeklinde olan akne izlerinin yanında derinliği fazla olan akne izlerinde de etkili olan güçlü bir lazerdir. Deride akne izlerine neden olan düzensiz hücre gruplarında ısı yoluyla hasarlanmaya neden olarak yeni ve düzenli hücre sentezini uyarmanın yanında; kollajen sentezini arttırarak deride sıkılaşma yapar. Bu sıkılaşma sayesinde izler daha az görünür hale gelir.
2 haftada bir en az 4 seans önerilmektedir. Tedavi sonrasında kızarıklık ve şişlik olmakla beraber bu etkiler en fazla iki gün içerisinde geriler. Deride soyulma yapmadığından kişi günlük aktivitelerine devam edebilir.
. Radyofrekans tedavisi:
Çok derin izleri olan kişilerde lazer tedavisi öncesinde radyofrekans tedavisi ile derinin sıkılığının arttırılması; tedavi başarısını arttırır. Radyofrekans dalgaları, deri altı bağ dokusunda ısı artışı yapar. Bu ısı artışı yoluyla bağ dokumuzu oluşturan kollajen sentezi artarak çok daha sıkı bir deri oluşur. Kollajen sentezi ortalama 6 ay süren uzun bir süreçtir. Bu sürede yapılacak lazer ya da diğer akne tedavileri ile; çok daha başarılı sonuçlar elde edilebilir.
Radyofrekans tedavisi 1 seans olarak yapılmakla beraber yan etki olarak hafif bir kızarıklık dışında bir reaksiyon beklenmez. Kişi gündelik aktivitelerine devam edebilir.
. Dolgu enjeksiyonu:
Özellikle orta ve derin izlerin altını doldurma yöntemi ile izlerde azalma sağlanabilir. Bu tedavi tek başına yapılmasından ziyade kombinasyon şeklinde yapıldığında daha etkilidir. Dolgu maddesi olarak hyalüronik asit kullanılmakla beraber otolog yağ ile yapılan dolgulama en etkililerinden biridir. 

Kaynak: http://www.m-onep.com/akne-sivilce-ve-akne-izlerine-yonelik-tedaviler_495.html

    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız benim için önemlidir